21 Nisan 2010 Çarşamba

Küresel ısınma küresel tehdit!

07 Subat 2007
Yeni Özgür PolitikaEtkileri yavaş yavaş hissedilmeye başlayan küresel ısınma bilim insanlarının ortaya koyduğu verilere bakıldığında dünyanın artık bir numaralı sorunu olma yolunda.
Ekolojik sistemler üzerinde küresel ısınmanın birçok etkisi vardır. Yukarı enlemlerde ve kutup bölgelerinde sıcaklık artışına bağlı olarak buzullar erir, deniz suyu seviyesi yükselir; taşkınlar, kıyı kesimlerde toprak kaybı, temiz su kaynaklarının denize karışması, aşırı buharlaşma ve kuraklığa bağlı olarak yangınlar, göl ve ırmak sularında azalma, bitki ve hayvan türlerinin yok olması ya da azalması, bazı bölgelerde virüs türlerinde değişiklikler, salgın hastalıkların artması gibi birçok olumsuz gelişme meydana gelir.

Mercanların sonu geliyor

Okyanus bilimciler, dünyadaki karbondioksit oranının okyanusların emebileceği düzeyi aştığında ve denizlerdeki asitlik değerlerinde 1750’den bu yana 0,1’lik artış olduğunda birleşmektedir. Asitlik değerlerindeki 0,3-0,4 arasındaki artış, mercanlar ve soğuk su organizmalarının sonunu getirecektir. Deniz ve sahil çevresi; sulak alan ve bataklıklar, insanların sürekli müdahalesi ve kirletmesi nedeniyle yoğun bir baskı altındandır. Deniz suyu seviyesinin yükselmesi ile taşkınlar ve seller sulak alanları ve sahilleri tahrip edecektir. Böylece, bitki türleri küresel ısınma ile gelen yeni şartlara hemen adapte olamayacak; sel, kuraklık gibi felaketler neticesinde birçok bitki türü yok olacaktır. Küresel ısınmanın birçok sosyoekonomik ve politik etkisi vardır. Su, tarım ve orman ürünlerinde azalma; su kaynaklarında azalmaya bağlı enerji sıkıntısı; turizm ve rekreasyon alanlarının sorunlu bölgeler haline gelmesi; bazı virüs türlerinin mutasyona uğraması ve dayanıklı varyasyonların ortaya çıkması, taşkın, sel vb. olaylar sonucu bulaşıcı hastalıkların artması ile insan sağlığının tehlikeye girmesi; besin maddelerinde azalma; psikolojik sorunlar, göç, politik sorunlar, az gelişmiş ülkelerin gelişen olaylara hazırlıksız olması ve ülkelerinde krizlerin ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Ayrıca yüzey sularındaki akış değişikliği, yeraltı suları, yağış, göller ve akarsular üzerinde doğrudan etki ederek suyun kalitesini bozacaktır. Denizlerin yükselmesi kıyı alanlarındaki tatlı su kaynaklarına zarar verecek; kıyı su alanları tuzlu suyun yeraltı sularına karışmasından dolayı tehlike altına girecektir. Küresel ısınma Bangladeş, Maldiv Adaları, Pakistan ve Endonezya’da toprak kayıplarıyla kendini göstermektedir. Dünya’daki buzulların onda birine ev sahipliği yapan Peru’da buzulların 4’de biri yok olmuştur. Kuzey Kutbu’nda 1979’dan beri buzulların % 20’si erimiştir. Afrika’da Klimanjora Dağı’ndaki buzul 20. yy’da kütlesinin yaklaşık dörtte üçünü kaybetmiştir. Çin-Rus sınırındaki, Tiyen Şan Dağları’ndaki buzullar son kırk yılda % 20 küçülmüştür. Japonya plajları ve endüstrisi deniz suyu seviyesinin yükselmesi ile sel riski altındadır. Almanya, Hollanda, Ukrayna kıyılarındaki deltalar ile Kuzey Afrika’daki Nil Deltası sel ve erozyon tehlikesi altındadır. Fransa, aşırı sıcaklık ve soğutma sistemi için gerekli su temini yapılamadığından pek çok nükleer enerji santralini devre dışı bırakmıştır. Belli bölgelerde somon balığı popülasyonu yok olma tehlikesi altındadır.

Küresel ısınmanın alametleri

• Kuzey Kutbu’na en yakın ülkelerden biri olan İzlanda’da Haziran’da hava sıcaklığı 24 derece olarak ölçüldü. Kutup ayıları kış uykusundan erken uyanmaya başladı.

• Dünyanın en yüksek noktası olan Everest tepesi küresel ısınma nedeniyle alçalıyor. Himalaya Dağları üzerinde bulunan 8848 metre yüksekliğindeki tepe, Çinli uzmanlara göre zirvesinde bulunan buzulların erimesi nedeniyle 1.3 metre kısaldı.

• Kuzey Kutbu’ndaki Eskimolar da sıcaktan bunaldı. “Eskimolara buzdolabı, klima satılmaz” şeklindeki pazarlama deyimini tarihe gömen gelişme, Kanada’nın Montreal kentinin 1600 kilometre kuzeyindeki Eskimo köyü Kuujjuaq’ta yaşandı. Köyün yerlileri, geçen yaz kendilerini bunaltan sıcaklar yüzünden 10 adet klima ve 20 buzdolabı satın aldı.

• Kuşlar erken yumurtlamaya başladı tropik hastalıklar Avrupa’yı vurdu

• Avrupa’da çiçekler 1950 yılına göre 1 hafta daha erken açıyor ve sonbaharda 1950 yılına göre 5 gün sonra yaprak döküyor.

• Biyologlar birçok kuş ve kurbağa türünün erken üremeye başladığını belirtiyor. Araştırmalar, göçmen olmayan 35 tür kelebeğin eskiye oranla 240 kilometre daha kuzeyde dolaştığını gösteriyor.

• İskandinav ülkelerinde her kış donup karla kaplandığı için kapanan golf otelleri bu yıl yüksek sıcaklıklar nedeniyle hizmet vermeye devam ediyor.

• İsviçre, Fransa ve İtalya’ya yayılan Alp Dağları’ndaki kayak merkezleri, kar yağmayınca yapay karla idare etmek zorunda kaldı. İsviçre bankaları Alpler’de 1500 metre altında olan kayak tesislerine kredi vermeyi reddediyor.

• Almanya’da ilkbahar aylarında görülen saman nezlesi şikayetleri, yüzlerce yıl sonra ilk kez bu ay başgösterdi.

• ABD’nin New York kentinde hava sıcaklığı 18 dereceye çıktı. Mevsim normallerinin 10 derece üzerinde seyretmesi üzerine meyve ağaçları çiçeklenmeye başladı.

• Moskova’da papatyalar ve menekşeler çiçek açtı. Dondurucu soğuğuyla tanınan başkentte Ocak ayı ortalama sıcaklığı 7 dereceye yükseldi.

• Dünya genelinde mercan kayalıkları güneşli günlerde deniz suyu sıcaklığının 29.5 dereceye yükselmesi nedeniyle içindeki deniz yosunlarını ve organizmaları kaybettiği için ağarıyor.

• Bilim insanları Avrupa’da 50 yıldır görülmeyen tropik hastalıkların yeniden patlak verdiğini açıkladı. Uzmanlar, “Ortalama hava sıcaklıkları arttıkça, Afrika’dan salgın hastalıklar Avrupa’ya sıçramaya başladı” dedi.

• İtalya’da 1970’ten bu yana ilk kez sıtma vakaları görülüyor. Encephalitis adı verilen tropik hastalık, beyinde ölümcül enfeksiyonlara yol açıyor. Hastalık 100 yıl aradan sonra ilk kez Fransa, İtalya ve İspanya’da görüldü. Sineklerin taşıdığı parazitler aracılığıyla bulaşan visceral leishmanasas adlı hastalık da ilk kez görülüyor. Son 5 yılda Avrupa’da 150 kişi bu hastalık yüzünden can verdi.

• Akdeniz’in sularının ısınmasıyla deniz canlılarının yüzde 20’sini de Kızıldeniz’den göç eden tropik balıkları oluşturuyor. ABD’nin kuzey eyaletlerinde sıcaklık 15 dereceyi aştı. Buzlu sularda geleneksel yüzme yarışmaları düzenleyen Amerikalılar, şimdi kumsalda güneşleniyor.


Sayılarla küresel ısınma

200

Karbondioksitin atmosferik ömrü yaklaşık 200 yıldır. Yani 200 yıl önce yayılan karbondioksit gazı hala atmosferde varlığını koruyor.

1824

Sera etkisi ilk kez 1824 yılında Fransız bilim insanı Joseph Fourier tarafından tespit edildi.

150

Munich RE’nin yaptığı araştırmaya göre, küresel ısınmanın yol açtığı doğal felaketler ve sosyokültürel değişimlerin (Örnek, daha az kıyafet talebi, göç vb.) maliyeti yıllık 150 milyar Doları buluyor.

2006

1800’lerden beri en sıcak yıllar sırasıyla; 1998, 2002, 2003, 2001, 1997 ve 2006 oldu.


Küresel ısınma arıları da şaşırttı

Yeni 
Özgür PolitikaVan’ın Gevaş İlçesi’nde havanın aniden ısınması ile kovanlarından dışarı çıkan bal arıları, kendilerini karın içerisinde buldu. Kış uykusunda olması gereken bal arılarının bu davranışlarını anormal bulan arıcılar, küresel ısınmanın bunda etkili olduğuna inanıyor.

Hiç yorum yok: