Hakkari - Kürdistan’da Fetullah Gülen cemaatinin örgütlenme çalışmalarına hiçbir yerde olmadığı kadar devlet tarafından aktif destek verilerek sınırsız imkân tanınmaktadır. Cemaatin Kürdistan’daki faaliyetlerinin, Kürt Özgürlük Mücadelesinin en çok geliştiği döneme denk gelmesi kuşkusuz tesadüf değildir. Kürdistan’daki örgütlenmeleri 90’lı yıllardan sonra büyük hız kazandı. Bu yıllarda klasik yöntemlerle inkâr ve imha sistemini sürdürmek imkânsız hale geldiği için bu tür dinci cemaat örgütlenmelerine büyük imkânlar peşkeş çekilerek her türlü destek verildi. Bu durum AKP hükümetinin iktidar sürecinde en üst düzeye çıktı.
Devletin Truva Atı “Gülen”
Son zamanlarda bu cemaat örgütlenmelerinin en çok yoğunlaştığı merkezlerden biri de Hakkâri olmaktadır. Hakkâri gibi Kürt Özgürlük Mücadelesinde çok önemli bir yeri olan, bedeller ödeyen ve halen de bir demokratik direniş merkezi olan bir yerde, bu tür sahte dinci cemaatler tarafından çok yönlü bir çalışma yürütülmek istenmektedir. Çünkü Kürdistan’da bunlara verilen rol, İslam dinini kullanarak Kürtleri kandırma olmaktadır. Dincilik ticaretiyle Kürt halkının dini duyguları sömürülmek ve devlete şirin görünmek amaçlanmaktadır.
Gülen cemaatinin Kürdistan’daki faaliyetleri, Kürtlerin örgütlülüklerini dağıtarak iradesizleştirme amacını gütmektedir. Özde İslam ile hiçbir alakası olmayan bu cemaat ve onun adına hareket eden kesimlerin tümünün Kürdistan’daki rolü tarihteki truva atı misalidir. Yani temiz duygularla inanan dindar Kürtleri, İslam’ı kullanarak içten fethetmek istemektedirler. Ancak her ne kadar kendilerini İslamla maskelemek isteseler de Neo-faşist zihniyetlerini ve yüzlerini gizleyememektedirler. Çünkü özlerinde İttihat Terakki’den beri var olan ırkçı Türkçülük ideolojisinin faşist, inkârcı ve katliamı esas alan niteliği sırıtmaktadır.
Cemaat, örgütlenmelerini dershane, öğrenci yurdu ve açılan özel okullar vasıtasıyla yapmaktadır. Kürdistan’da hedefledikleri temel kesim ise dinamik Kürt gençliği ve özelde de Kürt kadını olmaktadır.
‘Özgür Düşünce’ Mekanları Cemaate Teslim
Diğer taraftan devlet yetkilileri tarafından her seferinde ‘özgür düşünce merkezleri’ olarak lanse edilen üniversiteler ise öteden beri adeta faşistler ve cemaatlere teslim edildi. Aynı politika şimdi Kürdistan’da daha etkili bir tarzda sürdürülmek isteniyor. Hakkari üniversitesi de bu politikaların merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Üniversitede Gülen cemaatinin faaliyetleri ve yurtsever Kürt gençlerini düşürerek ajanlaştırma ve ulusal mücadelesinden uzaklaştırma çalışmaları hız kesmeden sürmektedir. Üniversitede başta rektör ve rektör yardımcıları olmak üzere birçok öğretim görevlisi bu cemaat örgütlenmesinin içerisinde yer almaktadır. Çoğunun da özellikle bu amaçla görevlendirildikleri yerel kaynaklarca da doğrulanmaktadır.
Tahir Yaşar Üniversitede Ajanlık Yapıyor
Hakkâri Üniversitesi öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Tahir Yaşar ve yine öğretim görevlisi olan kardeşi Hikmet Yaşar, Gülen cemaati adına çalışmalarıyla tanınan şahıslar. Bunlar üniversite bünyesinde kendilerine yakın olanları ve yakınlarını konumlandırarak etkinliklerini geliştirmeye çalışıyorlar. Örneğin Tahir Yaşar’ın kızı burada sekreter, yeğeni ise öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Bunlar girdikleri her ortamda Kürt halkı ve PKK’nin anti propagandasını yaparak Kürt halkının değerlerine hakaret etmekten geri durmamaktadırlar. Ayrıca bu kişiler, yurtsever - demokrat öğrencilerin legal - demokratik birliği olan YDGM ile ilişkisi olan öğrencileri tespit edip isimlerini Emniyet müdürlüğüne vermekte ve yurtsever Kürt öğrencilerin örgütlülüklerini dağıtmak için her türlü çabayı sarf etmektedirler.
Cemaat bünyesinde aktif olan diğer kişilerin de emniyet ve ordu güçleriyle sıkı sıkıya bir işbirliği halinde çalıştıkları Hakkari halkının yakından tanık olduğu bir durum. Hakkarililer, cemaatin sivil kılıklı bir çok polisi faaliyetlerinde kullandığı gibi dışarıdan da sürekli “kadro” takviyesi yaptığını, ‘artık sır olmayan bir durum’ olarak değerlendiriyorlar.
Cemaat Yeni Kız Yurdu Açıyor
Hakkâri’de birçok yurt açan Gülen cemaati, şehrin Gençlik caddesinde de büyük bir bina yaparak kız yurdu olarak kullanmayı tasarlıyor. Bu yurtlar maskelenmiş ırkçı ideoloji çerçevesinde özellikle de yurtsever gençliğin düşürülme yani kendi öz insani ve ulusal değerlerinden uzaklaştırılması merkezleri olarak kullanılmaktadır.
Yusuf Başak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder